2 Nisan 2013 Salı

Intel, düşük performanslı sistemlere yönelik Celeron G470 işlemcisini hazırladı


İlk kez 1998 yılının Nisan ayında üretimine başlanan Intel Celeron işlemciler, son dönemlerde pek sık yenilenmiyor olsa da, günümüzde hala düşük performanslı sistemlerde kullanılabiliyor. Intel, son olarak bu aileye yine giriş seviyesi bilgisayarlar için tasarladığı ve G470 olarak adlandırdığı modeli dahil ediyor. Geçtiğimiz aylarda bu işlemciye dair birtakım söylentilerle beraber kesin olmayan bilgiler paylaşılmıştı. Bu ayrıntılar, kısa bir süre önce netlik kazandı.
Tek çekirdekli olarak tasarlanan Intel Celeron G470 işlemcisi, Hyper-Threading desteği sunuyor. Sandy Bridge mimarisinin izlerini taşıyan işlemcideki standart çalışma frekansı 2 GHz. Standart olarak 2 GHz'de çalışıyor ama elbette bu giriş seviyesindeki modele bile hız aşırtma yapacak kullanıcılar var. Dolayısıyla hız aşırtma deneyimi ve iyi bir soğutma sistemi olanlar, hız aşırtmayı deneyebilirler. LGA 1155 yapısında tasarlanan G470'in, 1066 MHz'e kadar DDR3 bellek desteği sunduğunu da belirtelim.
Grafik işlem birimi, 650 MHz standart hızda görev yapıyor. Fakat hızın arttırılması gereken durumlarda dinamik olarak 1 GHz'e kadar çıkılabiliyor. İşlemciye dair en önemli ayrıntılardan biri de rahatlıkla tahmin edebileceğiniz gibi ürünün güç tüketimi. Bu model, yine standart olarak 35 Watt güç tüketiyor. Elbette gerçekleştirilecek hız aşırtma işlemleri ve uygulanacak testlere bağlı olarak rakamda önemli bir değişiklik olabilir.

100 Watt güç aktarabilen USB bağlantıları yolda


Dijital yaşamımıza iyice yerleşen USB bağlantılarının güç aktarımı konusunda çok da yetenekli olmadıklarını biliyoruz. USB 2.0 bağlantı noktaları en fazla 2.5 Watt aktarabiliyor, USB 3.0 ise 4.5 Watt ile sınırlı. USB'nin pil şarj edebilecek şekilde güçlendirilmiş sürümü USB BC (Battery Charging) bile ancak 7.5 Watt güç aktarabilmekte. Bu değer 2.5" formatında harici diskler, web kameralar ve benzeri cihazlar için yeterli olsa da, daha fazla güç gerektiren tüm diğer cihazlar için harici adaptörler hala şart.
USB standartını belirleyen ve geliştiren USB Implementers Forum grubunun geçen Temmuz ayında onayladığı yeni USB standartı, LCD monitörlerin bile USB bağlantısı üzerinden sağlanan güçle çalışabilmesini amaçlıyor. CNet'in haberine göre yeni standartın ismi USB PD (Power Delivery) ve Intel başta olmak üzere sektörün tüm büyük isimleri tarafından desteklenmekte.
Geçen hafta ABD'de düzenlenen Intel IDF etkinliğinde detayları açıklanan USB PD standartında farklı cihazlar için farklı güç profilleri belirlenmiş. Akıllı telefon türü araçlar için 10 Watt, tablet ve benzerleri için 18 Watt, Ultrabook sınıfı dizüstü bilgisayarlar için 36 Watt, dizüstü bilgisayarlar için 60 Watt ve daha üstü için 100 Watt güç profilleri söz konusu. Gücü sağlayacak cihaz ile bu güçten yararlanacak olan cihazın bağlantı anında haberleşerek uygun güç profilini seçecekleri belirtiliyor.
Yeni standartı destekleyen firmalar arasında HP, Intel, Microsoft, Renesas Electronics, ST-Ericsson, Texas Instruments ve Nokia başı çekmekte. 2012 sonunda ilk örneklerinin görülmesi beklenen USB PD standartının, USB'yi daha da yaygın hale getirmesi bekleniyor. Bu standartın çalışması için gereken gücü ve bilgi akışını bilgisayardan tek kablo yoluyla temin eden monitörler ve projektörlere olanak sağlayacağı, hatta dizüstü bilgisayarların birbirlerini şarj edebileceği belirtilmekte. Tabii dizüstü bilgisayarların şarj cihazlarının da USB PD standartında birleşmesi, kullanıcılara tek bir şarj cihazıyla tüm cihazlarını şarj edebilme olanağını sağlayacak.

Ubuntu, telefonları bilgisayara çevirmek için geliyor


Bir şekilde cep telefonlarına girebilmek her işletim sisteminin hedefi haline geldi. Geçtiğimiz yıl bizi hayli şaşırtan Firefox OS haberinin ardından, Ubuntu da cep telefonlarına yönelik hamlesini duyurdu.
The Verge sitesinin haberine göre Ubuntu, işletim sistemini cep telefonlarına iki aşamalı olarak taşıyacak. Ubuntu'yu geliştirmekte olan Canonical firması öncelikle Android altyapısını kullanan Ubuntu for Android işletim sistemini kullanıma sunacak. Bu işletim sisteminin üreticiler tarafından destekleneceği pek tahmin edilmiyor, ancak kullanıcıların var olan Android cihazlarına Ubuntu for Android'i kurabilecekleri belirtiliyor.
2013 içinde kullanıma sunulması beklenen Ubuntu for Android'in oluşturacağı ekosistemin sayesindeyse ileride doğrudan Ubuntu yüklü telefonların piyasaya sürülmesi bekleniyor. Tabii bu ikinci aşama, ilk aşamanın ne derece başarılı olacağına bağlı.
Canonical, işletim sistemini Android'e dayandırarak zaten var olan Android cihazlarını sorunsuz şekilde kullanabilmeyi hedefliyor. Tabii bu şekilde Android cihaz üreticilere de zahmetsizce Ubuntu for Android kullanabilme olanağı sağlanmış olacak.
Ubuntu'nın kendi web sitesinden verilen bilgilere göre, Ubuntu for Android şu andaki cep telefonlarının oldukça yüksek işlem gücünü, telefonları masaüstü bilgisayar gibi kullanma olanağı sağlayarak değerlendirecek. Harici monitöre bağlanan, klavye ve fare takılan Ubuntu'lu cep telefonları, gerektiğinde masaüstü bilgisayar konforuyla kullanılabilecek.
Ubuntu'nun akıllı telefon arenasına tam olarak ne yenilik getireceğiyse biraz belirsiz. Haberde, Ubuntu for Android'in ekran boyunca yapılacak kenardan kenara kaydırma hareketlerini yoğun şekilde kullanacağı belirtiliyor, ki bu da aklımıza Nokia'nın doğmadan öldürdüğü Meego işletim sistemini getirmekte. Ayrıca yeni işletim sisteminin arama özelliklerinin ve sesle komuta olanaklarının güçlü olacağı belirtilmiş. Tüm bunların Android'e alternatif bir Ubuntu'yu anlamlı kılmaya yetip yetmeyeceğini biz de merak etmekteyiz.

iOS 6.X Sürümü İçin Untethered Jailbreak Yayınlandı ve Jailbreak Nasıl Yapılır?


Artık cihazınızda A4 işlemci ya da A5/A6 işlemci ve türevi bulunup bulunmadığına bakmadan telefonunuza, iPad’inize (iPad Mini dahil) veya iPod’unuza jailbreak yapabilirsiniz. evasi0nekibi tarafından hazırlanan jailbreak http://evasi0n.com sitesinde indirmeye sunuldu. Bu siteden Linux, Mac OS X ve Windows için çalışan jailbreak uygulamasını çekerek aşağıda anlatacağımız şekilde iDevice’ınızı özgür bırakabilirsiniz.
İlk adım: İlk önce hemen cihazınızın yedeğini alın. Yedeklemeyi iTunes üzerinden bilgisayarınıza yapabileceğiniz gibi, iCloud ile telefon üzerinden Apple server’ına da yedekleme yapabilirsiniz. Hemen ardından…
  • Cihazınızın iOS sürümü 6.X (6.0, 6.0.1, …, 6.1) değilse cihazınızı en güncel sürüm olan iOS 6.1’e güncelleyiniz (iTunes bu işi halleder).
  • Güncellemeden sonra cihaza geri yükleme yapılacak, bekleyiniz…
  • Bu adımdan sonra iDevice’ınıza bağlı olan bütün uygulamaları kapatın (iTunes, ,iTools vs…).
  • Cihazınızda “Parolayla Kilitle” özelliği açıksa, kapatınız.
  • http://evasi0n.com sitesinden size uygun jailbreak’i indirin.
  • İndirdiğiniz uygulamayı her ihtimale karşı (Windows Vista/7 kullanıcıları için) yönetici olarak çalıştırın. Jailbreak uygulaması çalışmada sorun çıkarırsa, virüs programınızı işlem bitene kadar devre dışı bırakın.
evasi0n
  • Şimdi açtığınız uygulama üzerindeki “jailbreak” düğmesine basıp bekleyin.
  • Bu esnada cihazınız kapanıp açılacak ve açılmasını bekleyeceğiz (burada jailbreak işlemi bölüm bölüm ve adım adım ilerleyecek).
  • Bir süre sonra aşağıdaki fotoğraftaki uyarıyı alacaksınız. Bu uyarıdan sonra cihazınızın kilidini açıp “Menü” içerisine gelmiş olan “Jailbreak” isimli logoya tıklayacağız. Bundan sonra işlem devam edecektir.
evasi0n_2
  • Ve son bir restart, Cydia yükleniyor ve biraz sabır… Tebrikler artık cihazınız özgür!
evasi0n_3

AMD yüksek performanslı Radeon HD 8970M GPU'sunun performans sonuçlarını açıkladı


Geçtiğimiz Aralık ayında dizüstü bilgisayarlar için hazırladığı Radeon HD 8000M serisi yeni mobil grafik kartlarının orta segment çözümlerini tanıtan AMD, yüksek performanslı modeller içinse sessiz kalmıştı. En hızlı mobil grafik işlemcilerini önümüzdeki haftalarda lanse etmesi beklenen AMD, MSI ile işbirliğine giderek yine dizüstü bilgisayarlar için geliştirdiği Richland kod adlı üçüncü nesil Fusion işlemci ailesinin üst modellereinden A10-5750M işlemcisi ile henüz tanıtılmayan Radeon HD 8970M GPU'su için bir demo gerçekleştirdi.
 
MSI'ın GX70 kod adını taşıyan oyunculara özel yeni nesil dizüstü bilgisayarı üzerinde gerçekleştirilen demoda, Neptune kodlu grafik işlem birimine sahip Raadeon HD 8970M GPU'su, Nvidia'nın en hızlı mobil grafik birimi olan GeForce GTX 680M ile kıyaslanıyor. 3DMark 11'in performans seviyesinde gerçekleştirilen teste göre, Radeon HD 8970M rakibi ile kıyaslandığında %7.5 oranında daha hızlı olmayı başarabiliyor. Radeon HD 7970M ile kıyaslandığında ise performans farkı daha da artıyor. Yani AMD'nin bir önceki jenerasyona göre kaydadeğer oranda performans artışı sağladığı söylenebilir. Tabi karşılaştırması yapılan GeForce GTX 680M'in, jenerasyon olarak Radeon HD 7970M'in rakibi olduğunu ayrıca Nvidia'nın daha hızlı olan GeFrce GTX 680MX mobil GPU'suna sahip olduğunu da not düşmek gerekiyor. Tabi AMD tarafı muhtemelen Radeon HD 8970M GPU'suna ek olarak daha da fazlasını isteyenler için Radeon HD 8990M GPU'sunu da sunacak gibi görünüyor.
 
Peki üçüncü nesil Fusion işlemci ailesi neler vaad ediyor, gelen bir de AMD-MSI'ın sunduğu değerler çerçevesinde bir de ona bakalım. Fusion A10-5750M işlemcisi, şu anki jenerasyonda yerini alacağı Fusin A10-4600M CPU'su ile kıyaslandığında 3DMark 11'de %21.5, PCMark 7'de ise %10.7 oranında daha fazla performans sağlıyor.  Artan performansa ek olarak AMD'nin, aynı zamanda daha yüksek performans/watt verimliliği konusunda da önemli açıklamalar yaptığını ve kaydadeğr gelişim iddiasında olduğunu da not düşmek gerekiyor. AMD'nin yeni nesil CPU ve GPU'larını kullanan oyun ya da genel amaçlı çok sayıda dizüstü bilgisayar modelinin, Haziran ayındaki Computex Fuarı'nda lanse edilmesi bekleniyor.

İnsan Hareketliliğinin Gizlilik Sınırları


Cep telefonu kullanıcılarının konum bilgilerinin baz istasyonları yoluyla öğrenilebildiği herkesin malumu iken, cep telefonu konum bilgilerinin her kişiye özel bir küresel coğrafi konum (GPS) parmakizioluşturduğu ve bu izlerin de kişiyi tanımlamakta kullanılabildiği1.5 milyon kişinin cep telefonu hareketlilik verilerinin 15 ay boyunca sadece birkaç uzay-zamansal nokta kullanılarak analiz edilmesi sonucu bu 1.5 milyon kişinin%95'nin aslında kim olduğunun doğru bir şekilde tanımlanmasıyla ortaya çıktı.

1,5 milyon kişinin cep telefonunu kullandıklarında sadece 4 telefon çağrısı sonunda aşırı kalabalıklar içinde bile herhangi bir anda yaklaşık olarak nerede oldukları verisini sağlayan sadece 4 uzay-zamansal nokta kullanılarak kim olduklarını ortaya çıkaran bu araştırmayla anonimleştirilmiş telefon konum verilerinin aslında çok da anonim olmadığı tespit edilmiş oldu.

Cep telefonu verilerinin kişilerin mobil hareket gizliliklerini nasıl çok kolayca sınırlandırılabildiğinin kanıtlandığı bu ilginç araştırmaya göre bilim adamları, insanların dünya üzerinde sadece kendilerinde olan benzersiz bir parmak izinin olduğu gibi mobil hareketliliklerinin, seyahat ve hareket şekillerinin de fazlasıyla 'benzersiz', yani onları kalabalıklar içinden ayrıt edebilecek kadar kendilerine ait olduğunu söylüyorlar.
Cep telefonları yoluyla kolaylıkla takip yapılabildiğinin bilinmesinin üzerine bir de kalabalıklar içinde cep telefonu mobil hareketliliğinden kişilerin benzersiz olarak ortaya çıkarılabilmesi bizlere artık mobil hareketlilik mahremiyeti diye bir olgunun da ortadan kalktığını gösteriyor. Detayları merak eden okuyucular bizimle iletişime geçmeleri halinde araştırmanın tamamına ulaşabilirler.